Türk resim sanatında portre, zengin ve köklü bir geleneğe sahip önemli bir türdür. Osmanlı İmparatorluğu döneminde portreler genellikle saray çevresindeki ressamlar tarafından yapılırdı. Bu portreler, genellikle padişahlar, devlet adamları, soylular ve zengin tüccarlar gibi üst düzey kişilerin talebiyle yapıldı. Portreler, genellikle kişinin statüsünü vurgulamak, güç ve zenginliği yansıtmak amacıyla tasarlanmıştı. Osmanlı portreleri, estetik bir tarza sahipti ve genellikle detaylı bir biçimde yapılmıştı. Bu dönemde Şeker Ahmet Paşa önemli ressamlardan biridir.
Şeker Ahmet Paşa, Paris’te figür, desen, anatomi yoğunluklu bir eğitim görmesine rağmen manzara ve natürmort temalarına ağırlık vermiş bir sanatçıdır. Eserlerinde gördüğünü direkt olarak aktarmak yerine kendine göre yorumlamayı tercih etmiştir. Sanatçı fırça darbelerini rahatça ve özgürce kullanarak eserlerini resmetmiştir. Önemli eserlerinden biri olan otoportresinde ise kendisini resim yaparken resmetmiştir. Otoportresi Batı esintileri taşısa da eserde yansıtılmak istenilen kişi Osmanlı’dır.
Osman Hamdi Bey, Türk resim sanatına figür tanımını getiren sanatçı, portreleri diğer tür eserlerine göre oldukça fazladır. Portre eserlerinde çoğu zaman aile fertlerine yer veren Osman Hamdi Bey, aile fertleri harici kendisine ilginç gelen kişileri de portre eserlerinde figür olarak kullanmıştır.
İbrahim Çallı 20. yüzyılın önemli Türk ressamlarından biridir, portreleriyle tanınırdı. Çallı'nın portreleri, gerçekçi detayları ve duygusal derinliğiyle öne çıkardı.
Bedri Rahmi Eyüboğlu gibi diğer sanatçılar ise daha soyut ve deneysel bir yaklaşımla portreleri ele alırdı. Bu sanatçılar, portreleri sadece dış görünüş olarak değil, içsel duyguları ve karakterleri yansıtan birer ifade alanı olarak görürlerdi.
Çallı Dönemi, Türk resim sanatında önemli bir dönemdir ve özellikle portrelerde dikkate değer eserler üretilmiştir. Çallı dönemindeki bu sanatçılar, portreleriyle dönemin tanınmış kişiliklerini, entelektüel ve sanatsal figürleri resmetmişlerdir. Bu eserler, Türk resim sanatının portre alanındaki gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. Hikmet Onat ve Şeref Akdik gibi sanatçılar, Çallı'nın öğrencileri olarak portre sanatında etkili olmuşlardır.
Hikmet Onat, Çallı'nın atölyesinde yetişmiş ve Türk resminde önemli bir yer edinmiştir. Onat'ın portrelerinde, figürlerin detaylarına ve ifadelerine büyük önem verilmiştir. Özellikle dönemin tanınmış simalarının portrelerini gerçekçi bir tarzda resmetmiştir.
Şeref Akdik de Çallı'nın öğrencisi olup portre sanatında dikkate değer eserler vermiştir. Akdik'in portrelerinde insan figürleri ön plandadır ve detaylı bir şekilde ifade edilmiştir.
Nuri İyem, Türk resminin önemli isimlerinden biridir ve özellikle portre çalışmalarıyla tanınmaktadır. İyem, 20. yüzyılın ikinci yarısında Türk resim sanatına önemli katkılarda bulunmuş ve özgün tarzıyla dikkat çekmiştir. Portrelerinde genellikle yoğun duygular ve insan psikolojisi üzerine odaklanmıştır. Figürleri, detaylı ve canlı bir şekilde resmederken, insanın iç dünyasını ve duygularını ifade etmekte ustalık göstermiştir. İyem'in portrelerindeki karakterler genellikle dramatik bir hava taşır ve yoğun duygusal durumları yansıtır.
Renk kullanımı ve fırça darbeleriyle öne çıkan İyem'in portreleri, izleyiciye derin duygusal bir etki bırakır. Bazı portrelerinde somut bir gerçeklikten ziyade soyut ve sembolik bir ifadeyi tercih etmiştir. İyem'in eserleri, Türk çağdaş sanatının önemli bir parçası olarak kabul edilir ve portre sanatındaki özgün yaklaşımıyla tanınır. Nuri İyem'in portrelerindeki insan figürleri, zaman zaman gizemli bir atmosfer içinde yer alır ve izleyiciye karakterlerin iç dünyasına dair ipuçları verir. Bu özellikleriyle İyem'in portreleri, Türk resim geleneğinde önemli bir yer edinmiştir.
Cemal Tollu, sanat kariyerinin başlangıç döneminde (1932-33) figüratif çalışmalara ağırlık vermiştir. Desenleri ve yağlı boya eserlerinde figürlerin analizi ön plandadır ve genellikle figürlerin deformasyonunu merkeze alan bir anlayışla çalışmıştır. Özellikle yağlı boya eserlerinde, gri tonların hâkim olduğu bir palet kullanmış ve figürlerin belirgin konturlarla sınırlanmış olduğu gözlemlenir. Işık, gölge ve hacim, renk kullanımıyla aktarılmaya çalışılmıştır.
Hasan Vecihi Bereketoğlu, resmin farklı alanlarında ustalıkla fırçasını kullanmış bir sanatçıydı. Portrede özellikle başarılıydı ve kendi portresinin yanı sıra, aile üyeleri ve tanıdıklarının portrelerini yaparak gelecek kuşaklara birer armağan bırakmıştır.
Kendi portresinin yanı sıra, eşi Leyla Hanım, kızı Fatma Hanım ve torunlarının portreleri gibi sevdiklerinin resimlerini yapmıştır. Bereketoğlu, portrelerinde detaylara büyük önem verirken, karakterlerin kişiliklerini ve duygularını yansıtmak için özel bir çaba sarf etmiştir.
Bu portreler, sanatçının sevdiklerine duyduğu sevgi ve saygının bir ifadesi olarak değerlendirilebilir. Hasan Vecihi Bereketoğlu'nun portreleri, sanatındaki ustalığı ve duygusal derinliğiyle bilinir ve Türk resim geleneğinde önemli bir yer edinmiştir.
Feyhaman Duran, sanat kariyeri boyunca özellikle portre çalışmalarında güçlü bir desen anlayışı sergilemiştir. Gençlik dönemi portrelerinde yüz ifadesiyle birlikte giysi, saç biçimi ve aksesuar gibi detaylara büyük özen göstermiştir. Ancak zamanla, olgunluk döneminde, portrelerinde ayrıntılardan arınarak portrenin özünü ön plana çıkarmayı amaçlamıştır.
Feyhaman Duran'ın olgunluk dönemi portrelerinde, detaylardan ziyade karakterin ve ruh halinin daha belirgin olmasına odaklanmıştır. Portrelerindeki bu minimalist yaklaşım, izleyiciye doğrudan karakterin iç dünyasına odaklanma şansı tanımıştır.
Fikret Otyam, Türk resim sanatının önemli isimlerinden biridir. Otyam, portre çalışmalarında da başarılı bir sanatçı olarak tanınır. Portrelerinde genellikle figürleri gerçekçi bir şekilde resmederken, insanın duygusal ifadelerini ve iç dünyasını yansıtmak için çaba göstermiştir. Otyam'ın portrelerinde detaylı anlatım ve figürlerin ruhsal derinliği ön plandadır.
Sanatçı, portrelerinde çeşitli teknikleri kullanarak kişilerin karakterlerini ve ruh halini yansıtmayı hedeflemiştir. Otyam'ın portreleri, izleyiciye resmedilen kişilerin iç dünyalarına ve duygusal durumlarına dair ipuçları verir.